13 Aralık 2014 Cumartesi

Locke Lamora'nın Yalanları - Scott Lynch


Eski günahlar asla en az beklenen anda tekrar yüzeye çıkamayacak kadar derine gömülemezler.

  Başıma bela olan vizeler ve hemen ardından gelen sunumlar yüzünden, eh hadi bahane bulmayayım biraz da benim tembelliğimden uzunca bir süredir bir şeyler okumadım ve blog'a uğramadım.Ama bugün karşınıza mükemmel bir kitapla çıkmam belki bu aranın telafisine yardımcı olur.

  Fotoğrafa bakan çoğu fantastik/bilimkurgu hayranının içinin titrediğini biliyorum zira bakarken ben de heyecanlanıyorum.Bugün solda duran yeşil güzellik hakkında konuşacağız.

  Locke Lamora'nın Yalanları Scott Lynch tarafından yazılan, henüz yeterli popülariteye ulaşmadığını düşündüğüm İthaki'nin yeni gözdelerinden biri. Kitabın ismi alışık olduğumuz şekilde bir kabartmayla değil de içe doğru gömülerek hoş bir şekilde yazılmış.Kapak tasarımı gözümde kitabı 1-0 öne geçirmişti zaten.

  Ön yüzde Buz ve Ateşin Şarkısı serisinin acımasız yazarı George R.R. Martin ve KralKatili Güncesi serisinin sempatik yazarı, benim de büyük bir hayranı olduğum Patrick Rothfuss'un methiyelerini gördüğümüzden anlıyoruz ki elimizdeki kitap öyle boş beleş bir kitap değil.

  Locke Lamora isimli başkarakterimizi hırsız olmak için yaratılmış ufak bir veletken görüyoruz romanın hemen başında.Bir yandan daha sonra şehrin belası olacak, arka tanıtım yazısında da okuyacağınız "Camorr'un Belası" halini alacak küçük veletin "velet" halini okurken bir yandan da Camorr'un Belası halini almış, büyük vurgunlar peşinde koşan elit bir hırsız takımı olan,seriye de ismini veren "Centilmen Piçler"in garrista yani lideri halinde görüyoruz.

  KralKatili Güncesi okuyanlar bilir, Rothfuss başkarakterimiz Kvothe'yi küçük bir çocuk olarak önümüze koyar ve sayfa sayfa, yavaş yavaş büyütür onu. Bu süreç kimilerini sıkıyordu ve Rothfuss'un yaptığı hatayı bu kitabı okuduğumda şimdi rahatlıkla görebiliyorum. Scott Lynch bizi küçük bir karakterin büyümesini izleterek olayları ağırdan almıyor. Karakterimiz büyük vurgunlar peşinde koşarken ara ara flashback'ler ile geçmişe dönüp Centilmen Piçler'in üyelerini (ağırlıklı olarak tabii ki Lamora) tanıyoruz, büyümelerine şahit oluyoruz.

  Kitap fantastik bir kitap ve 150. sayfalara kadar bu "fantastik" ibaresini görebildiğimiz bir kısım gözümüze çarpmıyor. Daha çok Camorr şehrinin en büyük yalancısının eğlenceli hikayesine tanık oluyoruz.Ama daha sonra görüyoruz ki arkaplanda oldukça büyüleyici bir dünya ve birçok gizem var. Siz bir yandan büyük vurgunları okurken ve bir yandan çok daha derin tehlikelere doğru yol alırken kendiniz keşfedeceksiniz bunları. Bana düşen spoiler vermeden kitaba olan hayranlığımı belirtmek.

  Yukarıda bahsettiğim bu flashback'li anlatım okuyucuyu sıkmadan, her bir sayfayı çok büyük bir heyecanla okumasına olanak sunuyor.Yazar kapakta methiyelerini sunan George R.R. Martin ve Patrick Rothfuss ile, bilhassa da Martin ile birtakım ortak noktalara sahip, yine kitabı okurken bu ayrıntıları yakalarsınız diye umuyorum.

  Fazla uzatmadan sonlandıracak olursam Locke Lamora benim için şuan KralKatili Güncesi'nin önüne geçmiş bir kitaptır ve ben bu kitaba kesinlikle hayran kaldım.Seri hakkında da biraz bilgi vermeden geçmeyelim.Centilmen Piçler serisinin halihazırda 3 kitabı yazıldı ve seri 8 kitap olacak. Hepimize sabır diliyorum.

10/10

1 yorum:

  1. Bazı hırsızlar vardır toplumun iliğini kurutur tüy bitmemiş yetimin hakkından yer. Bazıları da vardır ki efsanelerde yaşar. İstemsizce seversiniz onları bağrınıza basarsınız. Kökeni Robin Hood'a dayanan bu hırsızların belki hepsi fakire para ayıracak kadar da melek değildir ama en azından onun olmayan malına el uzatmayacak kadar da yüce ruhludur. Locke Lamora da böyle işte. Kusursuz bir anarşist, fantastik alemin Arsen Lupen'i...

    http://kanvekuller.blogspot.com.tr/2016/02/zubuk-robin-hood-arsen-lupen-locke.html

    YanıtlaSil