15 Eylül 2014 Pazartesi

Kırmızı Üniformalılar - John Scalzi




Neciymiş diye başladığımız bir kitabın daha sonuna geldik. John Scalzi'yi Yaşlı Adamın Savaşı serisi ile tanıyorsunuzdur (okumak henüz nasip olmadı). Scalzi yine bir bilimkurgu kitabıyla çıkıyor karşımıza.Peki neciymiş bu kitap ?Hemen ona gelelim.

Kitap hepimizin bildiği ünlü Star Trek dizisindeki gariban, sahnede göründüklerinde
öleceğinden şüphe duyulmayan kırmızı üniformalıları konu alıyor.Bu garibanları ekranda birkaç saniye gösterip izleyiciye reklam öncesi az bir heyecan yaşatsın diye kafalarını patlatıp abuk subuk yaratıklara yem ediyorlar ama ya o insanların kurgu evrenindeki hayatları ? Sevdikleri ? Geçmişleri ? Gelecekleri ? Babam böyle pasta yap...Neyse işte Star Trek dizisindeki ölmek için varolan garibanların başrolde olduğu bir kitap bu.Tabii ki Star Trek evreninde değiliz ama oldukça yakın bir evren bu bahsettiğimiz.Bu kırmızı üniformalılardan biri "Neden bütün talihsizlikler bizi buluyor ?" sorusunun cevabını arıyor.

Kitap Scalzi'nin dandik bilimkurgu dizilerine bir eleştirisi diyebiliriz.Her kitabında böyle mi bilmiyorum ama absürd olaylar dizisini mizahi bir üslupla harmanlayıp okuyucunun beğenisine sunmuş bu kitapta.Keyifli bir üslubu var, okurken kahkaha attığınız kısımlar oluyor.Okurken gerek sahneler, gerek diyologlara bakınca acaba Scalzi bu kitabı sürekli eleştirdiği dizilere karşı bir dizi haline getirme amacıyla mı yazdı diyordum okurken zira sunuş tarzı okurken aklınızda absürd bir dizi fikri oluşturuyordu.Ve evet Scalzi'nin kitabı bir mini dizi olarak izleyiciye sunulacakmış.Dediğim gibi zaten bunu kitabı okurken hissediyordunuz.

Kitap dediğim gibi eğlenceli bir kitaptı.Kurnazca iğnelemeler taşıyan, elinize aldığınızda keyifle okuyacağınız ince bir mizah ürünü.Ama eksileri de var.Kitabın bir kısmını Scalzi’nin sonradan eklediği 3 ayrı ek oluşturuyor.Kitap bittikten sonra bu kısımları okuyoruz ve bu 3 ek kısım gerçekten sıkıcıydı.Tavsiyem ilk ikisini atlayıp son hikayeyi okuyup romanı sakince yere bırakın.Merak etmeyin ilk 2 ek kısmı okumazsanız bir şey kaybetmeyeceksiniz.Bu ek kısım da Scalzi’nin kendini tatmin ve biraz da bahane bulmak için eklediği kısımlar.

Özetle ben sevdim bu kitabı.Siz de okuyun derim.

8/10

5 Eylül 2014 Cuma

Mülksüzler - Ursula K. Le Guin

"Bir hırsız yaratmak için, bir sahip yaratın; suç yaratmak istiyorsanız, yasalar koyun. "

Merhaba arkadaşlar

An itibariyle bitirdiğim Ursula teyzemizin (Allah uzun ömür versin 85 yaşında kendisi) Mülksüzler kitabı hakkında birkaç şey yazacağım.

Kitap Annares ve Urras isimli birbirinin uydusu olan iki ayrı dünyayı ele alıyor.Urras anam babam kapitalist dünyayı temsil ederken Annares anarşist bir toplumu temsil ediyor.Orjinal kapağı kullanmamın bir sebebine gelelim.Şu sağda gördüğünüz günlük güneşlik yer Urras orayı zaten biliyoruz içinde yaşadığımız dünya ile aynı.Şu hani solda kalmış toz yığını var gördün mü ? Ha işte orayı deyim yerindeyse anarşistlere kakalamışlar.Bir devlet düzeni yok, sahip olma kavramı dil bilgisindeki eklerde bile yer etmemiş, hapishane, para gibi kavramlar tamamen kafalarını kaldırıp "ay" diye baktıkları içinde Urras'lılarlın yaşadığı gezegenden kulağa çalınan inanılmayacak kavramlar Annareslilere göre.Tabii birbirlerinden haberdarlar zira 200 yıldan biraz daha az bir süre önce isyan eden anarşist Urras'lılar Annareslilerin ataları.

Şimdi kitaba başladığımda aklıma şu geldi "Madem devlet, yasa, polis, yaptırım yok neden herkes birbirinden çalıp çırpmasın ?" veya "Komşumu pıçaklarsam ne olur ?" vayehut "Herkes neden birbirini pıçaklamasın ?".Aslında kitabı okutan da bu tarz soruların cevabını barındırması.Kitap bir konuya sahip evet ama konu fakültede bir ödev için çektiğimiz filmdeki "arkadan geçen adam" rolünü oynayan arkadaşım kadar gereksiz bir işlevde bu kitapta.Bu kitap konudan ziyade fikir kitabı.Bu kitabı elinize aldığınızda hikayeyi değil fikirleri okuyacaksınız. "Neden komşumu pıçaklamayayım ki ?" sorusunun cevabını alacaksınız.Yani özetle merak duygunuzu bastıracaksınız.

Ursula teyzem bu kitapta belli ki bir dereceye kadar objektif olmaya çalışmış.Her iki dünyanın da iyi, kötü yönlerini sunduğu oluyor ama dedim ya objektif olmaya "çalışmış".Bunu çok da becerememiş ama canı sağolsun çok güzel bir kitap yazmış.

Ha okurken sıkıldığım yerler olmadı mı ? Tabii ki oldu hatta bazı kısımlarda bırakma fikri aklımı çelecek gibi oldu.Ama merak etmeyin fazla sürmüyor o kısımlar.Kitap gayet güzel bir başlangıç yapıyor, bazen sıktığı oluyor ama sonra toparlayıp yeniden merak duygumuzu besleyip bizi romanın başında tutuyor.

Kitabın geçtiği dünyalardan bahsettim ama farkettiyseniz konudan hiç bahsetmedim.Sebebi dediğim gibi bu kitap hikayeden ziyade fikir sunuyor o yüzden konudan bahsetme kısmını atlayarak diyorum ki "Okuyun efenim."

9/10